Ailemin de tabii ki seçimim hakkında çok güzel fikirleri vardı. En bilgilisinden en bilgisizine kadar herkes fikrini açıkça, hatta ikna etmeye çalışarak geçirdi günlerini. Bir kişinin bile mutlu olacağın işi seç dememesi ilginçti tabii... Sanki sabahtan akşama kadar zamanı geçirecek olan onlar. Sanki sevmediğin, nefret ettiğin bir işte, nefret ettiğin bir ortamda çalışmak çok zevkli. İsterse milyarlar versin hiçbir anlamı yok benim için o işin.
Bu arada aile baskısı denen şeyle de tanışmış oldum. Haliyle maddi getirisi yüksek olan iş herkesin favorisi olunca onu seçmem için yaptıkları bu baskı nedeniyle, mutlu olacağın neyse onu seç dememeleriyle ve pazartesiden itibaren sevmeden yapacağım bir işe başlayacak olmanın verdiği gerginlikle kendilerini ne zaman affederim bilmiyorum. Şu anda sadece uzun süreceğini söyleyebilirim.
İnanılmaz gerginim, birine çok pis dalacakmışım gibi hissediyorum. Çok mutsuzum. Ailemden çok irrite oluyorum, onlarla konuşmak bile istemiyorum.
Ne zaman normale dönerim bilmiyorum. İçimi dökersem belki rahatlarım demiştim ama sorun çözülmedikçe içini dökmek bir işe yaramıyormuş.