10 Mayıs 2009 Pazar

Bahar Havası :)

Merhabalar :) Malum bahar temizliğinden ben de nasibimi aldım, bir süredir denediğim şablonu elimden geldiğince test ettim, eksiklerini giderdim, gün içinde eklemeyi planlıyorum.. Eklemeler sırasında bloğu görünmez yapıcam bir süre, şablon değiştirirken gadget'lerin çoğu siliniyor, onları eklemeden açmak istemiyorum.. Yarına kadar açmış olurum sanıyorum :) İnşallah yani :P Reader'dan okuyanlar okumayanlara haber versin :Pppp Görüşmek üzere!

Ay şiştim, eksik aksak bile olsa yayınlıyorum, aaaa hava güzel ben bilgisayar başında takıldım kaldım.. Olmaz olamaz :P Herkese sevgiler :)

Marjo

8 Mayıs 2009 Cuma

Hızır Bana Düşman Mısın!

Yaaa şaka gibi gerçekten. Bu sene hayatımda ilk defa annemin gaza getirmesiyle Hıdrellezi kutliyim, kendi çapımda isteklerimi yaziyim filan dedim. Hayır Hızır'dan bir beklentim de yok aslında, batıl inancım yoktur ama adam bana düşman çıktı iyi mi!

Ben gayet insani duygularla dileklerimi tertemiz bir sayfaya yazdım :P İlk sıraya da en çok istediğim şeyi yazdım, ayrıntı da verdim, bayaa uzun tuttu. N'apiyim, hem uzatırım (doğuştan :P ) hem de "ne dilediğine dikkat et" ("careful what you wish") sözünü aklımda çıkarmadığımdan zaten bir dilek dileyeceksem ayrıntılı anlatırım :P Bedazzled filmi vardı hatırlar mısınız, Brendan Fraser ve Liz Hurley'in, orda da Brendan ne dilediğine dikkat etmiyodu, başına gelenleri gördünüz :P 

Neyse laf karışmasın, ilk sıraya yazdığım şey Hıdrellezden hemen sonraki gün (dalga geçer gibi) hiç geri dönüşü olmayacak şekilde suya düştü.. Bu ne ki şimdi.. Ben dileğimi hayal halinde seviyodum, gerçekleşmeyince çok gıcık oldum. Şikayet mektubu yazmak istiyorum, kandırıldım :Ppp

Hızır'ı protesto ediyorum, benim için bitmiştir, bi daa da dilemem :P


Marjo

7 Mayıs 2009 Perşembe

Zayıflıyorum :)))

Makyaj-kozmetik temasından daha çok günlük temasına geçtim, umarım hayal kırıklığına uğramıyorsunuzdur :P Bir süre daha böyle olacak, benden uyarması :P Zaten maskara, eyeliner, allık (bronzer) ve glosstan başka bir şey kullanmıyorum, makyaj yapıyor da eklemiyor değilim yani.. Haziran geliyor malum, ben de bir süre yurtdışında olucam araştırma için. Gideceğim yere baktım herkes çöp gibi, direk gaza geldim ben de kilo vermeden gitmemeliyim şeklinde :P Geçenlerde diyete başlamıştım, sadece 1 hafta sürmüştü :P Ama bu sefer acayip motive oldum, kilo vermeden gitmicem!

Ama yemeği de çok severim, öyle günde 1 elma 1 avokadolu diyetler bana göre değil. En iyisi dedim bildiğim gibi yapiyim. Fi tarihinde bir diyetisyene gitmişliğim de var, eski listemi çıkardım, kalori listesi filan. Iyy gördükçe ter bastı; 2 dilim kepekli ekmek 95 kalori, yoğurt 110 kalori, tavuk şiş 200 kalori.. Baktım olacak gibi değil. Kendime uygun şekilde modifiye ettim, iyi de yapmışım yaklaşık 7-8 günde yaklaşık 2 kilo vermişim :) Genel olarak yaptıklarımı aşağıya yazıcam ama herkese önerim budur, garantili kilo verme yöntemidir demiyorum. Sadece benim yaptığım ve başarılı olduğum bir sağlıklı beslenme modeli. Kullanıp kullanmamak sizin tasarrufunuzdadır ;)

Öncelikle gittim meşhur keten tohumundan aldım, sabahları 1 çay kaşığı aç karnına alıyorum, lifli ve lifi sindirmek bağırsakları uzun süre meşgul ettiğinden muhtemelen tok tutuyor ama 1 çay kaşığı az geliyo sanırım akşam 6 gibi acıkıyorum, akşam 1 kaşık daha mı alsam heheh :Ppp

Kahvaltımı gayet iyi yapıyorum. Yok canım bundan reçeller, ballar, tereyağları vs. yediğim aklınıza gelmesin. Zaten sevmem tatlı şeyleri. Yediklerim de salata (domates salatalığı boş yemektense minik minik doğruyorum, salata dediğim o yani :P ), 1 dilim peynir, zeytin ve ekmek. Ekmek konusunda sınırım yok malesef. 2 dilimde kalmıyorum öyle söyliyim :P Öğle yemeğini mecburen okulda yiyorum ama az yağlı yemekleri tercih ediyorum. Bir gün baklagil, bir gün sebze, bir gün et şeklinde döngü yapıyorum. Akşam da 6'dan sonra hiçbir şey yemiyorum. Yok yok o kadar da değil midem kazınırsa salatalık yiyorum ama onun kalorisi 0 demişti diyetisyenim, sınırsızdı benim önceki listemde ama yine de abartmıyorum 1 tane maksimum 2 tane. 

Özellikle akşam yemeğinde yediklerim beni çok şişiriyordu, tamamen iptal etmek de çok acıktırırdı, o yüzden akşam yemeğini çiğ meyve sebze ile değiştirdim. Örneğin dün ne yediğimi yaziyim, 1 salatalık, 1 armut :) Ondan önceki gün erik, ondan önceki gün de yine salatalık, elmadan oluşmuştu. Gece boyunca acıkacak gibi olursam ve de canım bin türlü kalorili şey isterse kendime tadından nefret ettiğim bir yeşil çay var onu demliyorum. O kadar sevmiyorum ki onu 1 bardağı zorlasam bile bitiremiyorum ve iştahım kapanıyor, yeme isteğim geçiyor ;) Onun haricinde gün içinde ÇayKur'un tadına bayıldığım yeşil çayını demliyorum. Rezene çayı yapıyorum. Rezene ödem söktürücü, bir de tadı çok güzel bence :P 

Buraya kadar yediklerimden bahsettim ama malumunuz sadece diyetle olmuyor bu işler. Bu zaman içinde her gün egzersiz yaptım. Öyle 1 saatlik egzersizler değil 10-15 dk akşamları, sabahları da yürüyüş ama bazı günler yürüyüşü fitness ile bazen de aerobik ile değiştirdim. :) Sabahları da kahvaltıdan sonra 1 adet L-karnitin alıyorum, L-karnitin tek başına etkili değil ama egzersizle birlikte çok etkili, ayrıca çok enerjik olmamı sağlıyor gün içinde. 

L-karnitin sayesinde egzersizin 20. dakikasından itibaren vücudun enerji üretmek için daha fazla karbonhidrat yakması durduruluyor ve yağlar yakılmaya başlanıyormuş. Çünkü L-karnitin yağ moleküllerini mitokondriye taşıyıp mitokondrimizin enerji üretmesini sağlıyormuş.. Yağ yakılması karbonhidrat ve proteine göre çok daha fazla enerji verir. Misal 1 gr karbonhidrat yaksa vücudumuz 4 kcal enerji açığa çıkar ama 1 gr yağ ile 9 kcal enerji üretilir. Dolayısıyla, karbonhidratla aynı miktar yağ yakarsak 2 katından fazla enerji elde ederiz ve daha az yoruluruz ;)

Bilimsel verileri geçtikten sonra kendi yaptıklarımı anlatiyim, örneğin sabah; L-karnitin aldıktan 30 dk sonra 40 dakika evdeki koşu bandında yürüyüş yapıyorum. Yürüyüş ve tüm egzersiz hareketlerinde tempomu yağ yakma nabzıma göre ayarlıyorum. Normalde çok hızlı yürümeyi severim ama mecburen yavaş yürüyorum. Yürüyüşten sonra hızlıca evi süpürüp siliyorum.. Sonra okula kadar yürüyorum. Akşam da okuldan yürüyerek eve geliyorum (Mesafe yaklaşık 20 dk). Eğer ödevim yoksa fitness CD'mi takıp egzersiz yapıyorum. O da bitince acaba daha ne yapsam yaaa çok enerjim var hala diyorum lol

Olay buymuş yani :P Zinde olmak da çok zevkliymiş, kronik yorgun bir insandım ben bundan önce. Tabii gereksiz yere alınan kalorilerin de etkisi var bunda. Zayıflamak isteyen herkese başarılar :)


Marjo

3 Mayıs 2009 Pazar

Backstreet Boys... Where are you :P


Heheheheheh yandaki resme bakmaya doyamadım :P Bir zamanlar Backstreet Boys diye bir grup vardı hatırlar mısınız?

80'leri görebildiğim için çok mutluyum, keşke 80'lerde daha çok zaman geçirebilseydim.. O yıllarda hayat vardı yaaa heheh bir de keşke dinlediğim şarkıları anlayabilseydim :P O zamanlar New Kids On The Block (pardon ama NKOTB derdik biz ona :P ) vardı, siz gençler bilmezsiniz tabii.. Ben bayılırdım onlara. Hatta bloğumun isim babası da onlar, Marjo On The Blog ile onlara bir nevi gönderme yapmaktayım, merak eden varsa burdan açıklamış olayım :P

Neyse efendim, NKOTB 5 adet birbirinden yakışıklı erkek, ben de o zamanlar artık nasıl bir 
bünyeymişsem (ki bir rivayete göre ilk lafım "abi" olmuş, gerisini siz düşünün artık lol) bu abilere bayılırdım 2-3 yaşlarında, kuzenlerim o zaman genç kızlardı, sürekli evde radyoyadan NKOTB dinlenirdi (efenim o zaman insanlar radyo dinler, boş kaset alır, radyodan çekim yapardı), bir de TV'de TRT3'te yabancı müzik programı mı ne vardı klipler çıkardı :P

NKOTB bir gün dağıldı diye bir haber çıkmıştı, sanki dünyanın sonu, nasıl da ağlamıştım, bitti artık, bi' daha göremicem onları diye. :P Hatta o zaman tam benimkiler dağılırken Backstreet Boys (BSB) çıkmıştı yavaştan. Ay nasıl kıl olmuştum ben onlara, bi' gıcıktım ki görmeye duymaya tahammülüm yok böyle.. Hiçbirini sevmezdim, dinlemezdim. Sanki NKOTB'yi onlar dağıtmış gibi kin tutardım. Hatta bir kere fanclub'larına "hatred" mektup bile yazmış olabilirim. Ahahah bu mektup olayım da çok komiktir; Barış Manço'dan aklınıza gelebilecek her türlü boybande mektup yazmıştım. Ne yazdığımı hatırlamıyorum ama büyük ihtimalle hazırlıktaki kıçı kırık İngilizce'mle hayranınızım, buraya da gelip konser verin filan gibi bir şeydir. Umarım öyledir yani, daha fazla rezil olmuş olmak istemiyorum heheheh

Siz gülün benim mektup olayıma ama kaç kere hediye gelmişti bana :P Sürekli her yere mektup yazdığımdan bi' şeyler kazanıyodum.. TRT3'ten de kazanmıştım bir hediye n'aaber? :P (Tina Turner CD'si hem de :P )

Neyse, konu dağıldı. Bugün eski müzik listemi açtım, (eski derken tarihi demek istiyorum) BSB'den As Long As You Love Me de listedeydi :) Bu şarkıyı çok severdim ama NKOTB üstüne gül koklamamak için direnmiştim; sevmiyom, ıyk ne biçim müzik, sözler de saçma diye :))) Neyse efendim, bugün merak ettim ne oldu öldü mü kaldı mı bunlar, yoksa sayem(iz)de kazandıkları milyoncukları mı yiyolar diye. NKOTB yeniden toplaşmış geçen sene hatta 2-3 single çıkarmış (yooo şu anda indirmiyorum ki hiçbirini niye öyle baktınız? *masum masum bak*), 1993'te hain bir şekilde ayrıldıktan 2008'e kadar geçen sürede biri emlakçı olmuş :P Biri yapımcı olmuş.. Bir tanesi aktör olmuş. Sadece 2'si tek başına albüm çıkarmış ama pek tutmamış. Şimdi isim vereyim Jordan Jonathan filan diye ama hiçbirini hatırlamıyorum ismen. Merak eden varsa kutsal bilgi kaynağı Wiki'ye baksın lütfen :P

BSB ise bugün (3 Mayıs) O2 Arena'da (Londra) bir konser vermekle meşgulmüş. 2007'de son kasetlerini çıkarmışlar, yeni bir tane çıkaracaklarmış. Hatta gözümüz aydınmış, Richardson gruba geri dönmüş (artık o hangisiyse) meraklılarına duyurulur :P

Bir de Take That vardı ki, o çok başka bir yazının konusu olabilir. Take That'in dağılması benim de müzikle ilişkimi kesmeme neden olmuştur. Benim sevdiğim her grup dağılıyo, bende bi lanet var moduna girmeme sebep oldu bu adi boybandler! Ama harbiden öyle bak yaziyim benim yüzümden dağılan grupları; NKOTB, BSB, Take That (diğerlerinin aksine hayatta birleşmeyiz diyo bu gıcıklar), Boyzone, Crowded House, The Cure (ühüü) ve daha aklıma gelmeyen niceleri... Sorumlusu benim bence :P


Marjo

image credits: Google Görsellerden buldum ya site adı kaydetmemişim, siz de bakın, çok eğlenceli, eski resimleri. Keşke vaktim olsaydı da hepsinden bir kolaj yapsaydım.. Gülerdik ne güzel :P